Türkiye, Suudi Arabistan’da gözaltına alındığı bildirilen Türk gazeteci Kurtuluş Demirbaş hakkında Suudi makamlarından resmi olarak bilgi talep etti. Demirbaş, U19 futbol maçlarını takip etmek üzere görevli olarak Suudi Arabistan’a gitmişti. Ancak Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin bazı açıklamaları nedeniyle Suudi yetkililer tarafından gözaltına alındı.
Dışişleri Bakanlığı Harekete Geçti
Gazeteci Kurtuluş Demirbaş’ın Suudi Arabistan’da gözaltına alınmasının ardından Dışişleri Bakanlığı hızlı bir şekilde harekete geçti. Üst düzey bir Bakanlık yetkilisinden edinilen bilgiye göre, durum 8 Temmuz itibarıyla Bakanlığın gündemine geldi. Yetkili, “Vakit kaybedilmeksizin Suudi Arabistan makamlarından resmi olarak bilgi talep edildiğini” ve konunun yakından takip edildiğini belirtti.
Ailesi Endişeli
Kurtuluş Demirbaş’ın eşi Pınar Demirbaş, 6 Temmuz’da Türkiye’ye dönmesi gereken eşinin dönmemesi üzerine endişeye kapıldı. Aile, Demirbaş’ın durumuyla ilgili düzenli olarak bilgilendiriliyor. Pınar Demirbaş, yetkililerin konuya gösterdiği hassasiyetten memnun olduğunu ifade etti.
Kurtuluş Demirbaş’ın gözaltına alınması, uluslararası basında da yankı buldu. Birçok gazeteci örgütü ve insan hakları savunucusu, Suudi Arabistan’ın basın özgürlüğüne yönelik bu tür eylemlerini kınadı. Türkiye, uluslararası platformlarda da konuyu gündeme getirerek Demirbaş’ın serbest bırakılması için diplomatik girişimlerde bulunuyor.
Cemal Kaşıkçı Cinayeti ve Suudi Arabistan’da Basın Özgürlüğü
Kurtuluş Demirbaş’ın gözaltına alınma gerekçesi olarak Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin yaptığı açıklamalar gösteriliyor. Bu durum, Suudi Arabistan’ın basın özgürlüğü konusundaki tutumunu bir kez daha tartışmaya açtı. Kaşıkçı cinayeti, dünya genelinde büyük tepki toplamış ve Suudi Arabistan yönetimine yönelik eleştirileri artırmıştı.
Türkiye, Kurtuluş Demirbaş’ın durumu hakkında bilgi almak ve gazetecinin serbest bırakılmasını sağlamak için Suudi Arabistan ile diplomatik temaslarını sürdürüyor. Olayın çözülmesi ve Demirbaş’ın güvenli bir şekilde Türkiye’ye dönmesi için yoğun çaba gösteriliyor. Basın özgürlüğü ve insan haklarına saygı konusunda uluslararası toplumun duyarlılığı, bu tür olayların tekrar yaşanmaması için önemli bir rol oynayacak.
Türkiye, basın özgürlüğüne yönelik bu tür ihlallerin takipçisi olacağını ve gazetecilerin güvenliğini sağlamak için gerekli adımları atacağını belirterek, uluslararası toplumu da bu konuda duyarlılığa davet ediyor.