Avcılar’da Şok Olay: El, Ayak ve Ağzı Bağlı Halde Bulundu Avcılar’da Şok Olay: El, Ayak ve Ağzı Bağlı Halde Bulundu

Diyarbakır'da, Mesut Kazancı'nın (29) su isteme meselesi yüzünden başlayan tartışmanın ardından ölümüyle sonuçlanan olayla ilgili gelişmeler devam ediyor. Kazancı, bir sanayi sitesinde başlayan basit bir su isteği neticesinde yaşanan kavganın ardından aldığı darbeler sonucu hayatını kaybetti. Olaya karıştığı iddia edilen şüphelilerden ikisi, Gül Ahmet I. ve Erman N. adli makamlara sevk edildi.

Olayın Gelişimi ve Şüphelilerin Tutuklanması

Kazancı, Küçük Sanayi Sitesi'ne giderek bir iş yerinden su istemiş, ilk suyu içtikten sonra ikinci bir bardak su talep etmişti. İşletme sahibi Erman N.'nin olumsuz yanıt vermesi üzerine aralarında tartışma çıkmış ve kısa sürede kavgaya dönüşmüştü. Kazancı, bu kavgada aldığı darbeler sonucu ağır yaralanmış ve hastaneye kaldırılmıştı. İki gün süren yaşam mücadelesini kaybeden Kazancı'nın ölümüyle ilgili soruşturma derinleşti.

Diyarbakır'da Su İsteme Tartışması Ölümle Sonuçlandı Şüphelilerin İfadeleri Ortaya Çıktı

Şüphelilerin İfadeleri ve Olayın Detayları

Gül Ahmet I.'nın polise verdiği ifadede, olay sırasında sadece araya girerek Kazancı ve Erman N.'yi ayırmaya çalıştığını belirtti. Olayın büyümesiyle Kazancı'nın agresif tavırlar sergilediğini ve sonunda kendisini bir hortuma dolanması sonucu yere düşerek yaralandığını iddia etti. Gül Ahmet, Kazancı'nın saldırgan davranışları nedeniyle kendisinin de mağdur olduğunu söyleyerek şikayetçi olduğunu ifade etti.

Erman N. ise, Kazancı'nın su talebine karşılık verdiğini ve ardından Kazancı'nın saldırganlaştığını anlattı. Kazancı'nın iş yerine girerek kendisine saldırdığını ve çalışanlarının araya girmesiyle olayın daha da kötüleştiğini belirtti. Erman N., Kazancı'nın kendi düşüşü sonucu yaralandığını ve bu esnada herhangi bir darp eyleminde bulunmadığını ifade etti.

Her iki şüpheli de kendilerini savunarak suçlamaları reddetti ve Kazancı'nın kendi kendine zarar verdiğini öne sürdü. Ancak, Kazancı'nın aldığı darbeler ve hastanede yaşamını yitirmesi, bu ifadelerin yeterince inandırıcı olup olmadığı konusunda soru işaretleri yaratıyor.

Editör: Şeydanur Çıtır